BAROBİRLİK DERGİSİNDE BİLECİK BAROSU TANITILDI
Tarih: 26.11.2014 | Okunma Sayısı: 4278
Türkiye Barolar Birliği tarafından çıkarılan "Barobirlik" dergisinin Ekim ayında yayımlanan 10.sayısında Bilecik Barosu tanıtıldı. Baro Başkanımız Av. Halime AYNUR ile yapılan söyleşiye yer verilen dergide ayrıca Bilecik ile ilgili bilgiler de yer aldı.
 
Dergide yayımlanan yazının tam metni: 
 
 BİLECİK BAROSU
 
          Osmanlı Medeniyetinin ve Cumhuriyet’in doğuşuna ev sahipliği yapmış; taşı mermer, toprağı seramik, yaprağı ipek olan Bilecik’ten merhaba…

Baromuz 16.10.1993 tarihinde kurulmuştur. Baromuzun ilk ve kurucu başkanı Av. Necati Önen’dir. O dönemdeki maddi ve fiziki imkansızlıklara rağmen yılmadan mücadele eden sevgili başkanımız Av. Necati Önen’i rahmetle anıyorum.  Bundan sonra sırası ile 1995 – 1997 yılları arasında Av. Murat Karaahmet, 1997 – 1999 / 2001 – 2003 yılları arasında Av. Şadi Ercan, 1999 – 2001 / 2003 – 2005 Yılları arasında Av. Akın Olcay Bilecik Barosu Başkanlığı görevini yapmışlardır.

01.10.2005 tarihinde yapılan Genel Kurul’da başkan seçildim ve bu tarihten beri de Bilecik Barosu Başkanı olarak görev yapmaktayım.

27.10.2014 tarihi itibari ile baro levhamıza 87 kayıtlı avukat bulunmaktadır. Baromuz, 17.03.2011 tarihinden beri Atatürk Bulvarı Zirekoğlu İş Merkezi Kat:7 Merkez Bilecik adresinde mesleki faaliyetine devam etmektedir.

Baromuz merkez ilçe ile birlikte Bozüyük,  Söğüt,  Osmaneli ve Gölpazarı ilçelerinde hizmet vermekte olup, her ilçemizde baro adına işlemlerini yürüten baro Temsilcilikleri bulunmaktadır.

Bilecik Barosu görevlerini etkin bir şekilde yerine getirmek, meslektaşlarımızın ve vatandaşlarımızın hukuki sorunlarını incelemek ve çözüm bulmak amacıyla baromuzun bünyesinde meslektaşlarımızın katılımı ile çalışma komisyonları oluşturmuştur.

Kuruluşundan bugüne değin Bilecik Barosu’nun saygın ve etkin niteliğini sağlayan ve koruyan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum.

Sizlerle Bilecik Barosu’nun özelinde fakat tüm meslektaşlarımızı ilgilendiren bir konuyu  paylaşmak istiyorum.

Meslek hayatında bir yılını bile doldurmamış olan meslektaşımız,  kardeşimiz Av. Hayriye Ertuğrul’u elim bir trafik kazası sonucu 18.06.2014 tarihinde kaybetmiş bulunuyoruz. Geriye altı aylık, bakıma muhtaç oğlu Mesut Selim Ertuğrul kalmıştır. Bu durum Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’na iletilmiş ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu 18-19 Ağustos 2014 tarihli toplantısında; Türkiye Barolar Birliği Sosyal Yardım ve Dayanışma Fonu Sosyal Yardım ve Dayanışma 2 numaralı Yönergesinin ‘Cenaze yardımını’ düzenleyen 8. maddesini ‘Ölüme Bağlı Yardımlar’ kenar başlığı ile vefat eden avukatın bakmakla yükümlü olduğu çocuklarının bakıma muhtaç olması durumunda yardım kapsamına alınmalarını sağlayacak şeklide yeniden düzenlemiş ve gerekli değişikliklerin yapılmasına oy birliği ile karar verilmiştir. Böylece alınan bu kararla vefat eden meslektaşımızın çocuğuna 18 yaşına kadar maaş bağlanabilecektir.  

Meslek-meslektaş şiarını benimseyerek her zaman biz avukatların yanında olduğunu hissettiren başta Türkiye Barolar Birliği Başkanımız Sayın Prof. Av. Metin Feyzioğlu’na ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyelerine şahsım ve Bilecik Barosu avukatları adına teşekkürlerimizi sunuyorum.

2014 Ekim ayı barolarımızın seçim dönemiydi.  Bu vesile ile yeni seçilen, yeniden seçilen, bütün baro başkanlarımızı, baro kurullarında görev alan tüm meslektaşlarımızı kutluyorum ve   başarılar diliyorum. Kırşehir, Tekirdağ, Sinop’ta seçilen kadın baro başkanlarımızı da ayrıca kutluyorum. Dileğim biz kadınların bu görevlerde daha fazla yer almalarıdır. Bilecik Barosu’nun kuruluşundan bugüne dek gerek organlarının gerekse komisyonlarının oluşturulmasında kadın-erkek ayrımı yapılmadan tüm meslektaşlarımızın aktif bir şekilde yer almalarına özellikle dikkat edilmiş ve meslektaşlarımız da saygın tutumları ile bunu desteklemişlerdir.

Barolar; Cumhuriyetin, demokrasinin, hukuk devletinin ve insan haklarının savunucusu olarak, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde, ülkemizde demokrasinin, tüm kurum ve kuralları ile yerleşmesi, demokrasinin vazgeçilmez unsuru hukukun üstünlüğünün egemen olması için varlığı tartışılmaz kurumlardır.

Hukukun üstünlüğü ve demokrasi kavramlarında birleşen amaçlarımızın, ancak bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı ve ülkenin bölünmez bütünlüğünün korunması ile Atatürk’ün ilke ve devrimlerinin ışığında gerçekleşebileceğinin bilinci ile tüm meslektaşlarıma sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. 

            Av. Halime Aynur - Bilecik Barosu Başkanı
 
 KURULUŞ VE KURTULUŞUN ŞEHRİ BİLECİK
 

Bilecik, Marmara Bölgesinin güney-doğusunda; Marmara, Karadeniz, İç Anadolu ve Ege Bölgelerinin kesişim noktası üzerinde yer alan şirin bir Anadolu şehridir. Bu özelliği ile Bilecik, Türkiye’nin dört coğrafi bölgesinde toprakları olan tek ilimizdir.

Bilecik ve çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılar henüz yeni olduğundan, çok eski dönemlere dair net bilgiler olmasa da ilk Tunç Çağı’nda, bölgenin kalay temininde önemli bir yeri olduğu bilinmektedir. Bilecik ve çevresinde yaşadığı bilinen ilk topluluk tarihte “Bebrikler” olarak bilinen Anadolu topluluklarından birisidir.  Daha sonra Hititlerin hakimiyeti altında olduğu dönemde Bilecik, “şirin köy”  anlamına gelen “Belekoma” adıyla anılmıştır. 1071 Malazgirt Zaferi sonrası Anadolu’da hızla ilerleyen Selçuklu kuvvetleri, 1075’te İznik’e ulaştı ve böylece Bilecik’te Türk idaresi başladı. Kısa süren Türk hakimiyeti sonrası Osman Bey’in fethine kadar Bizans idaresinde kalan şehir bu fetihle birlikte kalıcı olarak Türk toprağı olmuştur.

Konya’daki Anadolu Selçuklu idaresi Söğüt - Domaniç topraklarını Ertuğrul Gazi ve mahiyetindekilere yurtluk olarak vermesi, Türk Milleti’nin kurduğu en büyük cihan devletinin temellerinin bu topraklarda atılmasana vesile olmuştur. Ertuğrul Bey ve Osman Bey’in gaza faaliyetlerine başlaması ile Karacahisar zapt edilerek devletleştirme yolunda ilk adım atılmıştır. Osman Bey ile Bilecik Tekfuru arasındaki mücadele Osman Bey’in Bilecik’i ele geçilmesi ile sonuçlanmış şehir bu suretçe Osman Bey’in siyasi liderliği, Şeyh Edebali ve Dursun Fakıh’ın manevi önderliğinde gelişmesini sürdürmüştür.

En eski hatırası olan Ertuğrulgazi Türbesini bağrında barındıran Söğüt ilçesinde her yıl Eylül ayının başında Ertuğrul Gazi’yi anma şenlikleri düzenlenmekte ve şehrimiz en üst düzey devlet erkanına ev sahipliği yapmaktadır.

 Günümüzde Bilecik;

Bilecik’in merkez ilçeyle birlikte Bozüyük, Osmaneli, Gölpazarı, Söğüt, Pazaryeri, İnhisar ve Yenipazar olmak üzere toplam 8 ilçe, 7 beldesi ile 243 köyü bulunmaktadır. ADNKS verilerine göre 2010 yılındaki nüfusu 225.381 olarak saptanmıştır.  4.321 Km olan yüz ölçümünün %47’si ormanlarla kaplıdır. Bilecik’te tarım ve hayvancılık önemli bir yere sahiptir. Ceviz, üzüm, nar, ayva, kiraz ve karpuzuyla meşhur olan Bilecik’te, tarım ve hayvancılığın yanı sıra madencilik, ormancılık, mermer, tuğla, seramik ve tahta işletmeciliği de önemli bir paya sahiptir. Ayrıca şerbetçi otu Türkiye’de sadece Bilecik’in Pazaryeri ilçesinde yetişmektedir.

Büyük şehirlerin karmaşık ve kalabalık yapısından uzak; sakin huzurlu ve doğa ile iç içe olan Bilecik, suç oranının düşüklüğü ve uygun iklim koşulları bakımından yaşam kalitesi yüksek bir şehirdir.

 
 
 
 
 
 
 

ETKİNLİK TAKVİMİ

19.09.2024
AV. HALİME KAHRAMAN
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.