Avukatlar yargının kurucu unsuru olarak savunma görevini yerine getirerek hukukun üstünlüğüne yaşamsal önemde katkı sunarlar. Özverili çalışmaları ile insanı ve insani değerleri temel alarak bu kutsal görevi her türlü özveriyi göstererek yerine getiren tüm meslektaşlarımın avukatlar gününü şahsım ve yönetim kurulum adına kutluyorum.
Hak arama özgürlüğünün kullanılmasında ve korunmasında hukuki yardımda bulunan, bu amaçla bireyin yanında yer alan, bilgisini ve zamanını hak arayan kişi veya kişilere özgüleyen hak arama/savunma mesleğinin temsilcileri avukatlardır.
Genelde hukukçu, özelde avukat yaşadığı dönemin toplumsal , siyasal ve hukuksal sorunlarına duyarsız kalamaz. Bunun doğal sonucu olarak tarihsel gelişimi içinde, hukukun ve insan haklarının kasti ve gayri ihtiyari ihlallerine tanıklık etmek ve cesaretle karşı koymak, avukatların ve baroların en önde gelen görevidir. Onun için avukatlar; belli bir kamu için ve kamu adına mesajı, görüşü, tavrı, felsefeyi yada tanıyı temsil etme , cisimlendirme, ifade etme, yetisine sahip olan bireyler olmak zorunda ve durumundadırlar.
Belirli kesimlerin hiç anlayamadığı yada özellikle anlamak istemediği mesleklerinin doğal gereği yüklendikleri bu sorumluluk avukatlara; kamunun gündemine sıkıntı veren, unutulan, ihmal edilen yada sumen altı edilen sorunları gündeme getirmek, haksızlığa, usulsüzlüğe, yolsuzluğa karşı çıkmak hiçbir biçimde belirli bir siyasi anlayışın, hükümetlerin, cemaatlerin, kulüplerin, lobilerin asla adamı olmamak, hukuk ve insan hakları ihlallerine karşı koymak ve meşru zeminlerde hukuk içinde yılmadan mücadele etmek görevlerini yükler.
Ülke gündeminde yargıya İlişkin problemler çığ gibi büyümektedir. Soruşturma adı altında “tutuklamanın istisna olduğu” ilkesine aykırı yapılan tutuklamalar kamu vicdanını rahatsız etmektedir.
Bağımsız savunma bağımsız yargı demektir. Son günlerde toplumsal ilginin yoğunlaştığı bazı soruşturma ve yargılamalar bağımsız yargı ve bağımsız savunmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Her dava için yıllardır ısrarla savunduğumuz “adil yargılanma“ , “delillerin şahsiliği” , “masumiyet karinesi” , “lekelenmeme hakkı”, “tutuklamanın istisna olması” gibi ilkeleri son günlerde kamuoyunda tartışılan ve yargıya zarar verebilecek boyutlara ulaşabileceğini üzülerek ve endişe içinde izlediğimiz uygulamalar karşısında, bir kere daha hatırlatmayı zorunlu görüyoruz.
Avukatların ciddi sorunları vardır. Avukat sayısı ihtiyacın üzerindedir ve giderek artmaktadır. Buna önlem olarak avukatlık sınavının getirilmesi, hukuk fakültelerinin sayısının ihtiyacın üzerinde olduğu dikkate alınarak, mevcut hukuk fakültelerinden gerek fiziki koşulların, gerekse akademisyen kadrosu yönünden yeterli ve standartlara uygun olmayanların kapatılması, yeni açılacak olanların sıkı standartlara tabi olması gerekir.
Avukatlık mesleğinin kalitesinin artırılması için meslek içi eğitimin zorunlu hale getirilmesi gerekir.
Gelir vergisi Kanunu ile Katma Değer Vergisi Kanunun arasındaki çelişkinin giderilmesi ve avukatların tahsil etmedikleri paranın Katma Değer Vergisini ödemek yükünden kurtarılmaları, Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamındaki zorunlu müdafilik yapan avukatlarının ücretlerinin, avukatlık asgari ücret tarifesi düzeyine getirilmesi, ve ayrıca kamu avukatlarının mağduriyetlerinin giderilmesi gerekir.
Avukatlık kanunu günün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Buna ilişkin düzenlemelerin ve değişikliklerin yapılması gerekmektedir.
Her yönüyle aydınlık, Cumhuriyet ilkelerine gönülden bağlı, laik ve sosyal bir hukuk devleti olmanın koşullarını yerine getirmiş bir Türkiye, Anayasada öngörülen Demokrasinin, Adil Yargılanma Hakkı ve Hukuk Devleti ilkelerinin biran önce Tam Ve Eksiksiz olarak hayata geçirilmesi arzusuyla saygılar sunarım. 05.04.2012
Av. Halime AYNUR
Bilecik Barosu Başkanı