Değerli meslektaşlarım, değerli basın mensupları
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Avukatlar Günü’nde birlikte ve bir aradayız. Bugün vesilesiyle mesleğimize yıllarca hizmet etmiş, bugün aramızda bulunmayan çok değerli meslek büyüklerimizi saygıyla, rahmetle anıyorum.
Sözlerime Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözüyle başlamak istiyorum: “Her halde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir.”
Beklentimiz; hakkın peşinde koşan avukatların, gerek kurumsal gerekse bireysel olarak hak ettiği itibarın kazandırılmasıdır.
Tüm kaygı ve uyarılarımıza karşın bu yıl yine yargı sorunlarının çözülemediği, aksine giderek daha da yoğunlaştığı bir “Avukatlar Günü” yaşamaktayız.
Bildiğiniz gibi Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal hukuk devlet ilkesine bağlı kuvvetler ayrılığı esasına dayanan Anayasal bir sistemle yönetilmekte, tüm vatandaşların temel hak ve hürriyetleri devlet tarafından teminat altına alınmaktadır.
Temel hak ve özgürlüklerin en büyük güvencesi hak arama özgürlüğüdür. Bu anlamda savunma hakkı hukuk sisteminin vazgeçilmezidir.
Demokrasi ve hukuk devleti ilkesini eksiksiz olarak yaşama geçirmek istiyorsanız bunu avukatsız yapamazsınız. Avukatlar, kamunun vicdanıdır, çağdaş hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçasıdır. Yargılama faaliyetinin merkezine savunmayı yani avukatı koymazsanız, onun adı yargılama olmaz yargısız infaz olur.
Hepinizin bildiği gibi ülkemiz 15 Temmuz 2016’da hain bir darbe girişimi yaşamıştır.
Dün olduğu gibi bugünde darbelere karşıyız, demokrasi ve hukuktan yanayız.
Avukatlar olarak; darbeleri değil seçimleri, askeri değil sivil hükümetleri, anarşiyi değil hukuku yüce biliriz.
15 Temmuz’un panzehiri; bağımsız, tarafsız ve liyakata dayalı bir yargıdır. Atatürk’ün kurduğu modern Hukuk Devletine, Cumhuriyete, Kuvvetler Ayrılığına ve Demokrasiye sahip çıkmaktır.
Değerli meslektaşlarım, 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliği referandumunda HSYK’nın yapısı ile ilgili getirilen düzenlemenin yanlışlığını vurgulamaya çalıştık ama ne yazık ki başaramadık. Bugün gelinen durumda HSYK’nın kararıyla yargı içerisindeki paralel yapıya mensup olduğu tespit edildiği iddia edilen, ihraç edilen veya açığa alınanhakim savcı sayısı mevcut hakim savcı sayısının 1/3’üne yakındır ve tutuklu bulunan hakim savcının sayısı ise yine mevcut sayının ¼’üne yakındır.
Hepinizin bildiği gibi ülkemiz 16 Nisan tarihinde yine Anayasa değişikliği için referanduma gidiyor. Bu değişikliğe ilişkin kaygılarımızı, yanlış gördüklerimizi kamuoyu ile daha önce paylaştık.
Yeni Anayasa değişikliğinde Anayasadaki “bağımsız” ibaresinin yanına “tarafsız” ibaresinin eklenmesinin hiçbir anlam ifade etmeyeceği çok açıktır.
Gerçek yargı bağımsızlığı hakimlerin yasama ve yürütme organlarına bağlı olmadan Anayasa ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermelerini gerektirir.
Oysa referanduma sunulan yeni Anayasa düzenlemesinde HYK ile Anayasa Mahkemesi’ne üye seçimine ilişkin hükümlere bakıldığında ne yazık ki ülkemizin hukukla olan imtihanı devam edecektir.
Değerli meslektaşlarım, bizler hukuk devleti olmada sorunları olan bir ülkenin hukukçuları olarak bu durumun acılarını, sancılarını ve sorumluluklarını tıpkı avukatlık cübbeleri gibi yıllardır omuzlarımızda taşımaktayız.
Artık bizler; her sene Avukatlar Günü’nde tekrarladığımız sıkıntılarımızın çözümlenmesi gerektiğini bir kez daha dile getiriyoruz.
Yargılamayı engelleyen değil, yargılamayı tamamlayan olarak görülmek istiyoruz.
Silahların eşitliği prensibine saygı duyulmasını istiyoruz.
CMK uyarınca görevlendirilen müdafilerin ücretinin süresinde ödenmesini ve avukatlık asgari ücret seviyesine yükseltilmesini istiyoruz.
Hukuk Fakültelerinin açılmasının sıkı kurallara bağlanmasını, avukatlığa kabul ve stajyerlik sınavlarının ivedi olarak getirilmesini istiyoruz.
Yargının diğer kurucu iki unsuru olan hakim savcı gibi kamu görevi gören kamu avukatlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesini istiyoruz.
Savunma hakkının lüks olmaktan çıkarılmasını, avukatlık hizmetlerindeki KDV’nin %18’den aşağıya çekilmesini istiyoruz.
Değerli meslektaşlarım, Bilecik Barosu, tüm mensuplarıyla, kurullarıyla, komisyonlarıyla; adalet için, avukatlık mesleğinin saygınlığı için çalışıyor ve çalışmaya da devam edecektir.
Her bir avukatımız çağdaş, yenilikçi, etkin bir baro olma çabamıza güç veriyor.
Bilecik Barosu, Anayasa hükmü haline getirme mücadelesi vermiş olduğu “Hukukun üstünlüğü, hukuk devleti” ilkelerine gönülden inanmaktadır ve bu inançla bugün olduğu gibi yarın da:
Atatürk ilke ve devrimlerine
İnsan haklarına
Temel hak ve özgürlüklere
Demokratik ve laik düzene
Adalete ve hukuk devletine
Yargı bağımsızlığına
Mesleğimize ve avukatlık onuruna her zaman ve her koşulda sahip çıkacaktır.
Siz değerli meslektaşlarımı; sadece avukatlık görevimizi yerine getirirken gösterdiğiniz onurlu mücadele için değil, aynı zamanda hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ülküsünü egemen kılma yolunda yıllardır verdiğiniz mücadele için tebrik ediyor, bu yıl ki Avukatlar Günü’nüzün de kutlu olmasını diliyorum.
Av Halime AYNUR